Bilimsel temellere dayalı olan Ketojenik diyet karışık fakat çok faydalı bir diyet türüdür. Başta epilepsi ve kanser olmak üzere birçok hastalığın tedavisindeki yeri ile birlikte kilo verdirme konusunda gösterdiği başarılar bu diyeti beslenme şekilleri arasında önemli bir yere yerleştirir.
Ketozis ve ketojenik diyete giriş
Diyetin ana hareket yeri olan ketozis, düşük karbonhidrat alımına vucudun verdiği tepki diyebiliriz.
Mekanizma: enerji üretmek için vücudunuz ilk olarak glikoz moleküllerini kullanır.
Besin tüketimi sonucunda glikoz moleküllerinin çoğalmasıyla beraber yükselen insülin, glikozun hücrelere girmesini sağlar.
Artan insülin düzeyinden etkilenen diğer hormonlar fazla glikozlardan yağ üretilmesini sağlar.
Karbonhidrat almazsak ne olur peki, cevap ketozis.
Düşük karbonhidrat ile beslendiğimizde kanda glikoz azalır ve metobolizma yakmaya programlı yakıtı bulamaz. Bu durumda azalan kan glikoz seviyesine bağlı olarak düşer. Yüksek insülin yağ yakımını engeller yani karbonhidratın azaltılması doğal yağ yakıcı etkiyi başlatıcaktır.
Glikozdan sonra metabolizmanın ikinci baş vurduğu kaynak ise kas içi protein veya yağlardır. Depolanmış yağları metabolik faaliyetler sonucunda parcalayan hücreler ortaya keton cisimcikleri adı verilen bir madde ortaya çıkartır. Bunun sonucunda ortaya çıkan bu keton cisimciklerini ve yağ moleküllerini enerji üretmek için kullanır yani yağ yakarak enerji üretir.
Ketojenik diyetin faydaları
Bu diyeti sadece basit bir karbonhidrat kısıtlaması olarak düşünmeyin sakın.
Daha iyi mental kapasite ve odaklanma gücü
Beynimiz sadece glikoz kullanmaz. Kan beyin bariyeri adı verilen bölgeden yağ ve proteinlerin geçemediği bu sebeple beynimizin yakıt olarak sadece glikozu kullandığı yanlış bir bilgidir.
Bu diyet sonucunda meydana gelen keton cisimcikleri kan beyin bariyerini aşıp yakıt olarak kullanılabilir. Beynin keton cisimciklerini kullanmasına bağlı en çok bilinen etkisi epilepsi tedavisinde özellikle çocuklarda olumlu etkisidir. Araştırmacılar keton cisimciklerinin beyindeki birçok mekanizmayı stabilize ederek sağladığını düşünmektedir.
Ayrıca bu keton cisimcikler beyninize bir yönden daha fazla yakıt (ATP/ADP oranını arttırarak) sağlar.
Daha hızlı ve etkin düşünmenize ve daha dikkatli olmanıza yardım eder.
Ketojenik Diyet ile Kalp damar sağlığında iyileşme, LDL düşüşü ve HDL artışı
Araştırma
Fazla kilolu (Vücut kitle indeksi 30 ve daha fazla) olan 66 denek üzerinde yapılan araştırmada denekler kolestrol ve LDL (kötü kolestrol) düzeylerine göre ikiye ayrılmış.
Kolestrolu yüksek olan 35 kişiye ve normal olan 31 kişiye ketojenik diyet yaptırılmış 8,16,24,32,40,56. Haftalarda kontrol edilmiş,
Her iki grupta LDL ve total kolestrol değerlerinin düştüğü ve HDL düzeyi arttığı görülmüş.
Ketojenik Diyet ile Kas kütlesini koruyarak yağ oranın azaltılması
Araştırma
Bir deney için denek olarak başvurmuş obez bireyler üç gruba ayrılıyor. Bu gruplara aynı miktarda enerji içeren (günlük 7.5 MJ) ve aynı miktarda protein içeren (günlük 115gr) farklı karbonhidrat düzeyi olan 30 gr ve 104 gr diyet uygulanıyor.
Dokuz hafta sonunda
Günlük 30 gr karbonhidrat alan denekler 16.2 kg
Günlük 60 gr karbonhidrat alanlar 12.8 kg
Günlük 104 gr karbonhidrat alanlar 11.9 kg veriyor
Ayrıca
Günlük 30 gr karbonhidrat alanlar verdikleri kilonun %95’ nin yağ
Günlük 60 gr karbonhidrat alanların verdikleri kilonun %84
Günlük 104 gr karbonhidrat alanların verdikleri kilonun % 75’i yağlardan oluşuyor
Ketojenik diyetin kilo vermede diğer yıkım diyetlerine göre daha etkili olduğu ve bu diyetle verilen kiloların cok büyük kısmının yağ olduğu bir gerçektir. Bu nedenle ketojonik diyet hakkında daha detaylı bilgileri önümüzdeki yazılarda sizlere sunmaya çalışacağız.
