Yaşamak amacıyla yemek denildiğinde fizyolojik bir proses akla gelirken, yemek amacıyla yaşam sürdürmek denildiğinde beslenme kültüründen söz etmek gerekir. İnsanlar hangi yemeği, ne zaman, nerede, kiminle yiyeceğine karar verir ve bu da beslenme kültürünün meydana çıkmasını sağlar.
Türk Mutfağında Sağlıklı Beslenme
Türk yemek kültüründe sağlıklı yiyeceklerin oldukça büyük bir yeri mevcut. Genellikle kuru baklagil, kuru yemiş ve baharat sofralarımızda sıklıkla kendilerine yer buluyor.
Mesela Aşure denildiğinde paylaşmak, beraber olmak, şükretmek ve bereket akla gelir. Bölgeler arasında değişiklik gösterse de en az 7 malzemeden oluşması gerektiği söylenir. Temel malzemeleri; su, buğday, fasulye, pirinçtir. Süslemek amacıyla de ceviz, nar, çam fıstığı ve tarçın gibi meyve ve baharatlar kullanılır.
Size geçmişten bu güne kadar gelen sağlıklı besinlerimiz hakkında biraz bilgi verelim;
Kuru baklagiller
Baklagillerden bakla ve mercimeğin Orta Asya kökenli olduğu, nohut ve fasulyenin ise Anadolu’ya yerleşim gerçekleştikten sonra Türk mutfağında yer aldığı düşünülmektedir. Kuru baklagiller; B ve E vitaminlerini ve demir, kalsiyum, bakır, çinko gibi insan için önemli mineralleri içerir. Aynı şekilde bu gıdalar bitkisel protein ve posa kaynağıdır. 100 gramında aşağı yukarı 20-25 gram protein ve 5 gram posa bulunur. Posadan yönünden zengin beslenme midede yer kaplayarak doygunluk hissinin çoğalmasını, kan şekerinin dengelenmesini, kan lipit düzeyinin düşmesini sağlar. Bu sayede kilo kontrolünde de oldukça faydalıdır. Vegan bireyler de gün içerisinde gereksinim duyulan proteini bitkisel kaynaklı gıdalardan sağlayabilir. Bunlar baklagiller, yağlı tohumlar, tofu, kinoa, fıstık ezmesi gibi gıdalardır. Esansiyel aminoasitlerden metionin kuru baklagillerde az miktarda bulunur. Yanında tahıl tüketilirse protein niteliği artmış olur. Aynı şekilde beslenmenize et ve et ürünleri de ekleyerek protein niteliğini yükseltebilirsiniz. Sağlığımız amacıyla haftada 1 ila 2 kez kuru baklagillerden tüketmek gerekir. Bunu ister ana yemeklerinizde isterseniz de çorba ve salatalarınıza ekleyerek yapabilirsiniz.
Kuru yemişler
Sağlıklı beslenme denildiğinde akla gelen bir diğer seçenek olan kuru yemişler içeriğinde yer alan doymamış yağ asitleri kalp sağlığını korumakta oldukça etkilidir. Meyvelerin yanında ölçülü bir şekilde kuru yemiş tüketirseniz kan şekerinizi kontrol altına alabilirsiniz. Fakat bu besinlerin kalorileri yüksek ve yağ miktarları çok olduğundan porsiyon miktarına dikkat etmekte fayda var.
İnsanın hastalıklardan korunabilmesi için vücudunun bağışıklık seviyesinin güçlü olması önemlidir. Beslenme düzenine eklenen çeşitli antioksidan gıdalar oksidatif gerilimlerden korunmaya yardımcı olur. A,C, E vitaminleri ve selenyum sahibi olan gıdalar ise bağışıklık sistemini güçlendirici özelliktedir. Kuru yemişler güçlü antioksidanlar arasında yer alan E vitaminini içerir. Omega-3 yağ asitleri yönünden oldukça zengin bir içeriğe sahip olan ceviz kalp ve damar sağlığının korunmasına yardımcı olur. Ayrıca triptofan maddesini içerdiği için serotonin salınımını arttır. B vitamini ve selenyumdan ötürü da kaygı giderici özellik göstermektedir. Bu faktörler kuru yemişlerin yalnızca beden sağlığı için değil ruh sağlımız için de oldukça önemli olduğunu göstermektedir.
Yemeklerin Olmazsa Olmazı Baharatlar
Baharatlar, Osmanlı Döneminde de yemeklere lezzet vermesi amacıyla kullanılıyordu. Bu dönemde en çok kullanılan baharatlar arasında kimyon, hardal, kişniş, safran ve tarçın yer alır. Bu gıdalar yemeklere lezzet sunarken düşük kalorileri sayesinde kilo kontrolünde de oldukça önemli bir yere sahiptir. 1 çay kaşığı kekik aşağı yukarı 3 kaloridir.
Tat ve koku vermelerinin dışında baharatların sağlığa da çok çeşitli yararları vardır. Mesela; zencefil, bal ve limon görkemli üçlüsü soğuk algınlığı durumunda daha kolay iyileşmemizi sağlar. Curcamin sahibi olan zerdeçalın ise gerçekleştirilen incelemelere göre tümör oluşumunu baskıladığı saptanmıştır. Vücutta oluşan tümörler açısından da büyüme ve çoğalmayı önleyici etkileri tespit edilmiştir. Bu muhteşem baharatın Alzheimer hastalığına sebep olan beta amiloid plaklarının birikmesini ve oluşmasını da azaltıcı etkisi bulunmaktadır. Zerdaçal herkesin hayatında yer vermesi gereken hastalıktan koruyucu özelliklere sahip bir baharattır.
Türk kültüründe büyük bir öneme sahip olan sarımsak antiviral, antibiyotik, antihipertansif, antioksidan, antikoagülan etkilerinin yanı sıra trigliserit ve kolesterol düşürücü özelliklere sahiptir. Allisin gibi sülfürlü bileşikleri de içermesi nedeniyle kanserden koruyucu bir etkiye sahip olduğu ifade edilmektedir. Sarımsağın tazesi ya da kurutulmuşu Türk mutfağında da keskin kokusu, kendisine has lezzeti nedeniyle aroma katan baharat olarak tüketilir. Çorbalarda, domatesli-fesleğenli soslarda ve et yemeklerinde kullanılabilir.
Sonuç olarak beslenmenin fizyolojik tesiri dışında kültürel, sosyal, politik ve ekonomik gibi detaylı alanlara da tesiri bulunmaktadır. Daha kaliteli yaşam sürdürmek, sağlığımızı güvenliğini sağlamak amacıyla yeterli ve dengeli beslenmek gerektiğince mühimdir. Bu amaçla da yasaklarla dolu bir beslenme uygulaması yerine bütün gıda ögelerinden porsiyon ölçülerine ilgi ederek tüketme gerekir.
Sizin için sağlıklı beslenme özelliklerine uygun bir tarifimiz de var.
Fit Piyaz Tarifi
Malzemeler
4-5 yemek kaşığı haşlanmış kuru fasulye
1/2 adet soğan
1 adet domates
1 adet yeşil sivri biber
Marul, maydanoz
Biberiye, kekik
Bir tutam tuz, karabiber
1 tatlı kaşığı zeytinyağı
Yapılışı: Fasulyeleri kaseye koyun. Soğan, domates ve biber, marul ve maydanozu piyaz şeklinde doğrayıp fasulye ile karıştırın. Başka bir kapta zeytinyağı ve baharatları harmanlayın. Hazırladığınız sosu piyazın üstüne ek edin. Afiyet olsun!
1 porsiyonun gıda değeri
Toplam kalori:130 kcal
Karbonhidrat: 11g
Protein:8 g
Yağ: 6 g
Sağlıklı beslenme alışkanlığınızı spor ile taçlandırmak isterseniz egzersiz önerileri yazımızı da okuyabilirsiniz.
Aynen eskiden günümüze gelen besinleri yeme alışkanlığı kazanılması lazım. Ufak bir örnek verim mesela tarhana? şu anda kim içiyor doğru düzgün? anadoluda elbette vardır ama istanbul, ankara gibi büyük şehirlerde sadece adı kaldı. Eskiden harbe giderken bile tarhana götürürlermiş, bozulmayacağı için hemen yapıp içerlermiş… Düşmanlar bile şaşırıyormuş bu adamlar nasıl yemek yiyor, doyuyor? yemekleri bozulmuyor mu gibisine…